Ozan Deniz Sarıtop Şiirleri ve Sözleri

Ozan Deniz Sarıtop Şiirleri ve Sözleri
Yayınlama: 17.01.2022
Düzenleme: 18.05.2022
269
A+
A-

Kürt edebiyatında tanınan ve bilinen isim olarak Ozan Deniz Sarıtop karşımıza çıkıyor. Sadece Kürt halkının değil benzer şekilde diğer milletlerden olan insanlar da Kürt şair ve Filozofu olan Sarıtopun şiirlerini beğenmektedirler.

Ozan Deniz, genel anlamda halkı, doğayı tasvir eden ve derin anlamlar barındıran düz şiir diye nitelediğimiz az kafiyeli tarzda şiirlerini ele almıştır. Bundan dolayı da şiirleri derin anlamlar kazanarak sevilmiştir. Kendisinin kendine has olan üslubu da dikkatleri üzerine almıştır.

Peki Ozan Deniz Sarıtop Nerelidir, Kimdir, Şiirleri ve Sözleri nelerdir? İşte tüm detayları..

Ozan Deniz Sarıtop Nereli? Kürt mü?

Ozan Deniz Sarıtop Kürt olduğu bilinmektedir. Bu anlamda nereli olduğu da merak edilmektedir. Nitekim Sarıtop, Diyarbakır’ın kulp ilçesinde doğmuştur. Dolayısıyla Diyarbakırlı olan Şair ve Filozof Ozan Deniz Sarıtop Kürt’tür.

Ozan Deniz Sarıtop Kaç Yaşında?

Kürt şair ve filozof Sarıtop, 5 mart 1982 doğumludur.

Ozan Deniz Sarıtop Biyografisi ve Şiirleri

Diyarbakır doğumlu olan Kürt Filozof ve Şair Ozan Deniz Sarıtop tam adı Deniz Sarıtop’tur. Kendisi Ozan mahlasını yazdığı şiirlerinde kullanır. 1982 yılının Mart ayında Diyarbakır ilinin Kulp ilçesinde dünyaya geldi. Okul hayatına da burada başlayan şair ve filozof, lise öğrenimini de 98 yılında Diyarbakır Kulp’ta tamamladı.

Liseden mezun olduktan hemen sonra Saritop, İstanbul’a yerleşti ve yazın hayatına burada başlamıştır.

Ozan Deniz Sarıtop halk arasında Kral Pasuri ismi ile de tanınmaktadır. Şiirlerinde geleneksel yaşam standartlarına derin anlamlar içerisinde belki etmiştir. Nitekim Ozan Deniz Sarıtop şiirlerini okuduğumuzda bazen aşk, bazen bebeklerin ninnisi, bazen annelerin feryadı en önemlisi de zulme karşı direnenlerin sesi olmaktadır. Bu noktada Ozan mahlası ile kendini her alanda duyurabilmiş Kürt şairdir.

Şiirleri

Dedim

dedim; ümidi ölüm bile öldüremez.
dedim; bu kavga; emeğin, ekmeğin, onurun
ve bilhassa dünyanın bütün kederlerinin
bütün çaresizliklerinin, emperyalizme karşı
karanlığın tam ortasında, ilk ışınlarını köpüren
bir zafer çığlığıdır.

Göçebe

Eksilip zamana
Bir anka kuşu sesinde ardıma düşüyorsun
Ben, şiiri katledilmiş bir coğrafyayım artık
Paslı sözcüklerin rivayeti dolanıyor yalnızlığımda
Ölülerin ezberinde susla dokunuyorum hayata
İkindilerin ALLAH’ı çağırdığı duadayım
Dilim lâl…

İsyan Demircileri

sözcüklerimizle karanlığı ezip geçtik
artık önümüz hep aydınlık.
yüreğimizden dünyaya
pahalı sevgiler ışıldıyor.

bir barış türküsüdür;
baharda açan çiçek
mavilikte uçan kuş
toprakta börtü böcek.

yaşamak, fırından yeni çıkmış ekmek gibi
sıcak ve doyumsuz,
ümitli bir şey.

yaşamak, alın akı hürriyeti

Güz Takvimi

Ayaklarına sürgün yol büyüten
Issızlıklardan gelen bir garip adem’im ben
Kendi içinde kendini arayan.
Herkesin “bizden değildir” diye ufaladığı
Meçhul bir adem.

Uzun uzun bir hikayedir;
Zulüm, kan, gözyaşı
Gecenin kederinde pimi çekilmiş zifiri
Bu çığırtkan sessizlik
Bu yeraltı uykusu…

Uzun uzun bir hikayedir;
Göğsümde çiğnenen bu kalp ağrısı…

Bir yalnız bırakılmayım
Aklımın sınırlara bölüşülmüş coğrafyasında.
Kendime yeni bir ülke düşünüyorum
Umut düşü maviliklerinde…

 

Gün Gelir

Gün gelir
Umut, toprakta bir tohum gibi
Filiz verir
Yeşerir, büyür
Kök salar dünyanın dört bir yanına
Gün gelir
Kalpte aşk, yürekte vicdan
Buluşur insanla yeniden..

Babamın Ölüsü

başımız sağolsun Kani Amca
ömrümüzden bir gün daha eksildi.

dün’ün yüz görümlük sevinci
bügün’ün ağır aksak hüzün karası.
yürüyoruz, sesimizin soluğumuzla birleştiği yerde
dünyaya açan her sözcük, anlamı teğet geçiyor
kızıl bir şaşkınlık mağlubiyetidir yitirdiklerimiz
yürüyoruz, yitirdiklerimizin peşinden
bir kez daha başımız sağolsun Kani Amca.

acının tuhaf bir serzenişi var Kani Amca
acının tuhaf bir yarası var.
acı çeken iki dünya arasında bir salıncakta
kendi kaderiyle baş başa,
sallanır durur.

acının tufaf bir iklimi var Kani Amca.

Ozan Deniz Sarıtop Şiirleri

Ozan Deniz Sarıtop Şiirleri

Beklenen

sevginin kalplere ekildiği gün
insanlar bütün kötü alışkanlıklardan sıyrılıp
düşünmeyi öğrenecekler.

sevginin kalplerde filiz verip çiçek açtığı gün
insanlar yeryüzünün bütün renkleriyle kucaklaşıp
sınırları ortadan kaldıracaklar.

sevginin kalplerde bir bahar mevsimine dönüştüğü gün
insanlar dünyaya yeniden gelmiş gibi
huzur, barış ve sağlık içinde yaşayacaklar.

sevginin kalplerde taht kurduğu gün
o gün, adalet mülküdür.
kral ve köleler aynı kaptan yemek yiyecekler.

İçimizdeki Göç

çaresizliğin su götürmez yarını
iflah olmaz bir duymazlıktır gayrı.
şu ölü yalnızlığın ardından
dünyayı saran koca bir sessizlik
sonu olmaz bir çöl yangını.

kızıl bir şaşkınlık mağlubiyetdir
acının kehanetleri.
kader takvimleri üzerinde
bin yıllık bir gelenek “örf, adet, töre”
kendi tarihine yol iz bilmez
büyük bir yanılgıdır şimdi.

Hüzün çanağı yalnızlık
Yasaklarla büyütüldü
Bir gece vakti
Katledildi suya inen çocuklar

II

Tellâl haber saldı dağlara
Siyahlar giyildi, ağıtlar yakıldı
Kızıl bir dem kaldı geriye…

Sıla Mektubu

Sırça
Oylum dişine
Mavi su
Yeşil vadi
Eteklerinde bereketli toprağın
Yüzünde ay ışığın
Kazınıp da içine diri diri konduğum
Hülyasına
Gamzesine
Ben kurban

Sinemi daraltır
Kanımı kurutur
Hasrete dört mevsim
Dört koca asır kararır
Ele güne karşı
Muradım sararır
Endamına
Zülfüne
Ben kurban.

Eylül Sarısı

Firari aşklar kozasında
Sus yaktım kalbime
Saçlarım eylül sarısı
Bir yalnızlık kokuyor şimdi
Nerdesin ?

Ki Ben

ki ben,
kalbimin hüküm geçmediği
bir sevginin yarasında,
gül tohumlarını ektim.
orada,
hüzün gözyaşlarıyla yeşerttim
kaderimin ilkbaharını…

Cesareti Taçlandır

korkaklar, kedilerden kaçan fareler gibi
bütün bir ömrü yeraltı sığınaklarında geçirdiler.
aşkın ve aydınlanmanın şuuru yüz çevirdi karanlıklardan.
korkaklar, ne sevdi ne sevildi.
karanlığın içinde birer sığıntıydılar. “karanlığın hikayesi yoktu.”
gerçeğin ve aydınlanmanın şuuru yüz çevirdi karanlıklardan.

cesareti taçlandır
çatırdasın mazlumun öfkesinden firavun sarayları.
ulu zaferlerin baharı bir tohum gibi kök salsın toprağa.

Sözleri

  • Mantık, insana neyi öngürüyorsa, orada yaşam için bir amaç vardır.
  • İnsanın dinlediği ve duyumsadığı şeyler, hiçbir zaman aynı yolda birlikte yürümediler.
  • Sözcükler anlamını yitirmez, insanlar anlamını yitirir sözcüklerde.
  • Yalnızca sevgidir bağı çözülmeyen tek sözcük, yeryüzünün kalbinde.
  • Her ihanet, kendisine bir soykırımdır.
  • Sizler beni seveceksiniz diye, kendi doğrularımdan vazgeçecek değilim.
  • İnsanın kendisine yalan söylemesi ile başlar, insanın kendisine ihaneti.
  • Biliriz ki, güneşin her gün doğup battığı yerdir; insan yüreği.
  • Şiir işitilmiş mısralarda, güneşi öpebilirim.
  • Aşk, bir yeryüzü ayetidir.
  • İyilik, sevginin anahtarıdır.
  • Düşüncenin kendi sınırları dışına takip durması felsefede “bilgelik” bilimde ise “delilik” bulgusu ile adlandırılır.
  • Asıl sorun şudur ki düşünemediklerimin bir gün bana ayak bağı olacağından duyduğum korkudur.
  • Aptalların hayat boyunca elde edecekleri tek iş, kukla ustalarına birer kukla olmaktır.
  • Her şiir şairde eksik bir yarım başlangıçtır. Bu yüzden bütün şiirler akraba evliliklerinin kurbanıdır.
  • Basit insanlar için basit bir gerçeği dile getirmek istiyorum; “işgal edilmiş hiçbir zihnin, TANRI’sı yoktur.”
  • Düzeni tasdik etmeyen ama düzenin içinde, düzenin yasalarıyla yaşayan insanların varlığından daha büyük bir tehlike yoktur.
  • Dünyanın iklimi değişmedikçe , hiçbir kanun aklın adalet değirmeninde öğütülecek kadar; temiz, vicdani ve ahlaki değildir.
  • Siz;
    bu ülkede barışı sağlamak için, bize karşı her gün yeni bir savaş taktiğini geliştiriyorsunuz.
    Biz ise;
    bu ülkeyi bölmek için, kapılarınızın önüne her gün bir demet çiçek bırakıyoruz.
  • Sizin birçok şey bilmeniz benim hiçbir şey bilmediğim kadardır.
  • Umut; bazen zamanı geri saran içimizdeki çocuğa, uzun bir yolculuk etmektir.
  • İnsan olmanın olurunda; hak ve adalet; insan olmanın onurudur.
  • İnsan korkuların mayasında siyah bir yalnızlıktır.
  • Sabrın serabı var, derinmez.
  • Kalbim sır kapılı gök kubbe, yalanın sıratında öğrendim doğruyu.
  • En son sözü şiir söyleyecekti, şayet öldürülmeseydi şair.
  • Acılar çoğunluk ve çaresizliğimize gebe. Kimsesiz değiliz ALLAH’ı bildiğimizden.
  • Her yol küçük adımların varisidir, her küçük adımlar bir yol biçimidir.
  • Benim şiirim, bütün yeryüzüdür.
  • Kendi gerçeğinin ayak izinden, tanır insan; adalet terazisini…
  • Her suç, kaderin cilvesine karşı bir propagandadır.
  • Öfke kudurmuşsa vakitsiz, büyük ihtimalle pek yakında bir cenaze merasimi var.
  • Kırık bir vazoda bir su çiçeği, hayatın sır gibi saklanan acı gerçeği.
  • Küresel bir yalnızlık kaplamış insan ruhunu. İnsan, iliklerine kadar; twitter, facebook!…
  • Onun aklı üçüncü şahısların aklıydı, bu yüzden sevdiğinden sevgini hep sakınırdı.
  • Gözlerinin sükûnetinde susmuş sana birikiyorum…
  • Saklı kaldığım düş ceketimin sol cebinde eski bir vesikalıktır şimdi…
  • Hatırası demlenen eskilere dair ne varsa göç büyütür kavlimize…
  • Hiçbir uzaklık; ne sana duyduğum nefretin yalancısı, ne içimde hâlâ kor bir ateş gibi yanan bu hazin aşk’ın yabancısı…
  • Ki ben, kalbimin hüküm geçmediği bir sevginin yarasında, gül tohumlarını ektim. Orada, hüzün gözyaşlarıyla yeşerttim kaderimin ilkbaharını…
  • Onun bakışlarıyla yüreğime serpilen masumiyet, bütün takvimlerde aranılan kayıp bir ilandı.
  • Ölümün toprağında ekin biçilmez, öldürülenler süt kokuyorsa hele…
  • Öleceğimiz var ! kısacık aşklar bile, artık sığmıyor hayatımıza….
  • Kimi insanların kendisizliği, bazı insanların cehennemidir.
  • Kendini büyük acılara adayan insan, yüreğinde; cehennem’i, kalbinde; cennet’i taşır.
  • Kendi vicdanını sorgulamayan bir toplum, çürümüşlüğün son halkasıdır.
  • Siyaset, yalan üretiminin yapıldığı imalathanedir.
  • Kimi insanlar, zekalarıyla her çağı yeni bir devrimle açar. Kimi devrimler, insan hırsıyla her çağı kendisinden bir önceki çağa; sadece “tekerrür” yapar.
  • Aklının dizginlerini iyice tut ki; fikirlerin, evrenin tüm boşluğunda; yıldızlarla beraber halay çeksin.
  • Kalp, sınırları olmayan uçsuz bucaksız bir dünya’dır. Akıl ise, bu dünya’da sınırları çizen bir serüvenci..
  • Zeki insan, kitap okumak yerine düşünmeyi öğrenir.
  • Ümitsizlik, insanın kırılma noktasıdır.
  • Bir eylemin bir gerçeği olabilirsiniz ama asla bir eylemi bir devrime dönüştürebilecek bilgiye sahip değilsiniz.
  • Eğitimin doğurduğu siyasetten, sürekli büyüyen özgür bir toplum, siyasetin doğurduğu eğitimden ise, sürekli küçülen köle bir toplum çıkar.
  • Hayatın içinde yaşıyorsun fakat hayat senin içinde yaşamıyor.
  • Yaranın acısı geçer de, acının yarası bir ömür boyu kapanmaz.
  • Dedim; ümidi ölüm bile öldüremez.
  • Aşktan kederden ayrı kalan insan ömrü, yetmez bir kelebeğin ömrüne!
  • Hem herkes kendi zaaflarının kurbanı. Düşleri süt kokan, bir sebî nazarında.
  • Tutup asacaktım kendimi darağacına. Sırf anlatmak için, sevginin bahçesinde koparılan bir çiçeği TANRI’ya…

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.