Reuters’ın aktardığına göre İspanya’nın başkenti Madrid’deki dörtlü görüşmede Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine onayı son dakika belli oldu. Öyle ki gazeteciler çağırıldıkları basın toplantısının ne olduğu konusunda habersiz, toplantıdaki yetkililer ise şaşkındı.
İspanya’nın başkenti Madrid’deki NATO liderler zirvesi öncesindeki dörtlü görüşmede, İsveç ve Finlandiya’nın taahhütleri sonrası Türkiye, bu iki ülkenin NATO’ya üyelik başvurusunu destekleyeceği açıklamıştı.
NATO’daki diğer 30 ülke gibi konuyla ilgili veto hakkı bulunan Türkiye üyeliklere karşı çıkıyordu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “İskandinav ülkeleri terör örgütü misafirhanesi gibi” derken, iki ülkenin üyeliğine çoğu kez olumlu bakmadıklarını söylemişti. Erdoğan çekincelerini dile getirse de NATO üyesi Batılı ülkelerin yetkilileri iki ülkenin hızla ittifaka dahil olması yönündeydi.
İÇİNDEKİLER
Reuters’tan Hümeyra Pamuk’un aktardığına göre; dünkü görüşmede bildiri imzalanmadan birkaç dakika öncesinde bile görüşmeler hakkında ‘hiçbir yere varmayacak’ yorumları yapılıyordu.
Reuters’a konuşan Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, toplantıda buzların eriyişini ‘kahve molası’na bağladı: “Sonra bir kahve molası verdik ve her zaman olduğu gibi kahve molası sırasında harika fikirler ortaya çıktı ve sonunda, toplantının sonuna doğru sonuca varmak daha kolay oldu.”
Madrid’de görüşmeleri takip eden Pamuk’un aktardığına göre bildiri o kadar beklenmedik bir gelişmeydi ki zirve yetkililerini bile hazırlıksız yakaladı. Hatta imza törenine çağrılan muhabirler bile neden gittiklerini bilmiyordu.
Dakikalar sonra Türkiye, İsveç ve Finlandiya liderleri ile dışişleri bakanları, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le birlikte yan yana durup belgeyi imzaladı. Türk yetkililer alkışlar yağdırırken kimse gazetecilere neye tanık olduklarını açıklamadı.
Stoltenberg’ün tören sonrası düzenlediği basın toplantısında aktardığına göre aslında belge, haftalarca süren bir dramayı sona erdiren bir bildiriydi.
Yetkililerin aktardığına göre son dakikaya kadar uzlaşılamayan konulardan biri İsveç ve Finlandiya’nın Ankara’nın terörist olarak kabul ettiği Kürt milis gruplara karşı atılacak adımlar konusunda net güvenceler verip vermemesi oldu.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Haavisto’nun aktardığına göre buradaki en temel zorluk ‘ülkelerin terörizmi nasıl tanımladığı’ oldu: “Türkiye’nin terör ve terör grupları hakkında kendi tanımları var ve biz bu tanım üzerinde anlaşamadık. En sonunda ise bu sorunları bildiride ayırabildik.”
Bir Türk yetkili, “Brüksel’de önemli miktarda ilerleme kaydedilmiş, ancak birkaç önemli konu liderlerin kendilerinin karar vermesine bırakılmıştı” dedi.
Açıklamada özellikle Finlandiya ve İsveç’in YPG’yi desteklemeyeceği belirtildi.
İki İskandinav ülkesi, Türkiye’nin bekleyen iade taleplerini ‘hızlı ve eksiksiz’ bir şekilde ele alma sözü verirken, Türkiye’ye silah satışına ilişkin kısıtlamalarını da kaldırdı.
Mayısta kriz patlak verdiğinde analistler, ABD’den bir jestin, hatta belki de Ankara’nın istediği F-16 savaş uçaklarının satışını hızlandırmanın, çıkmazın çözülmesine yardımcı olabileceğini düşünüyordu.
Ancak Washington defalarca bunun Ankara’yla ikili bir mesele olmadığını bildirerek kenarda kalmak için çaba sarf etti.
ABD yönetiminden üst düzey bir yetkili, anlaşmanın açıklanmasının ardından verdiği demeçte, Washington’un Ankara’nın talep edebileceği müzakerelere taraf olmasını önlemek için bunun ‘kasıtlı bir strateji’ olduğunu söyledi.
Yetkili, bunun yerine ABD Başkanı Joe Biden’in tarafların ‘bitiş çizgisini geçmelerine yardımcı olmak için doğru zamanı beklediğini’ söyledi.
ABD’li yetkili, “Finler ve İsveçliler, en önemli olduğunu düşündükleri anda başkandan yardım istemeye çok odaklandılar” dedi.
Biden ile Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinin, iki İskandinav ülkesinin talebinin ardından gerçekleştiğini de sözlerine ekledi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden’in İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelikleriyle ilgili ‘Türkiye’nin endişelerini görüşmek üzere’ bu haftaki NATO zirvesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la bir araya gelebileceğini söylemişti.
Dün NATO zirvesine katılmak üzere Madrid’e yola çıkmadan önce Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’sa şöyle konuşmuştu: “Bu sabah sayın Biden’la bir görüşme yaptık. Bu akşam veya yarın tekrar bir araya gelme arzusunu ifade etti. Biz de ‘Olabilir‘ dedik.”
Politico’ya konuşan ABD’li yetkililer, söz konusu görüşmede Biden’ın ancak bir anlaşma olasılığı varsa Erdoğan’la görüşeceğinin sinyalini verdiğini söylemişti.