ABD Başkanı Joe Biden’ın Kudüs ve Beytüllahim ziyaretini takip eden gazeteciler, İsrail kurşunuyla öldürülen El Cezire’nin deneyimli muhabiri Şirin Ebu Akile’nin fotoğrafının olduğu tişörtler giydi.
Gazetecilerin Biden’ın Doğu Kudüs’teki Augusta Victoria Hastanesi’ni ziyaretini takip ederken giydiği tişörtlerde Ebu Akile’nin fotoğrafının altında İngilizce ‘Şirin için adalet’ yazdı.
Biden ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Beytüllahim’deki basın toplantısında da gazetecilerin aynı tişörtleri giydiği görüldü.
AA’ya konuşan Filistinli gazeteci Muhammed Dragma, bunu Ebu Akile için adaletin yerine getirilmesini talep etmek için yaptıklarını söyledi.
Dragma, şunları dedi: “Gazetecilere ayrılan ilk sıradaki bir koltuğa meslektaşımız Şirin’in posterini koyduk, çünkü hayatta olsaydı haber takibinde bizimle birlikte olurdu. Biden’a Şirin’in öldürülmesinin soruşturulmasını istediğimizi ve yapılan soruşturmanın adil olmadığını söylemek istedik. İsrail’in halkımıza karşı uyguladığı öldürme politikasının sona ermesini istiyoruz.”
Biden, Filistin Devlet Başkanı Abbas’la görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Filistin asıllı ABD vatandaşı gazeteci Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesi konusunda, ‘kapsamlı ve şeffaf bir şekilde hesap sorulmasında ısrar etmeye devam edeceklerini’ söylemişti.
Ebu Akile, 11 Mayıs’ta İsrail askerlerinin Batı Şeria’daki Cenin kentindeki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, askerlerin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Gazeteci Ebu Akile’nin, görevini yaptığı sırada ve ‘basın’ yazılı çelik yelek giydiği halde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürülmesi tepkilere neden olmuştu.
Filistin başsavcılığının yanı sıra çok sayıda uluslararası kurumun soruşturma ve incelemelerinin vardığı sonucun aksine İsrail ordusu, Ebu Akile’nin öldürülmesinin sorumluluğunu kabul etmemişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Ebu Akile’nin ölümüne neden olan kurşuna yönelik başlattığı adli incelemenin sonuçlarına ilişkin 4 Temmuz’daki açıklamada, ‘Ebu Akile’nin muhtemelen İsrail güçlerince vurulduğu’ sonucuna varıldığını, ‘ancak kurşunun kaynağının tespit edilemediğini’ ileri sürmüştü.